-a перед отрицание "не мочь"; -lık; -mak zorunda - должен

Dil bilgisi:

Ben yüzmüyorum. - Я не плаваю.

Ben yüzemiyorum. - Я не могу плавать.

Ben konuşmadım. - Я не говорил.

Ben konuşamadım. - Я не смогу говорить.

Ben gelmeyeceğim. - Я не приеду.

Ben gelemeyeceğim. - Я не смогу приезжать.

Ben bilmem. - Я не знаю.

Ben bilemem. - Я не могу знать.

Sen bilmezsin. - Ты не знаешь.

Sen bilemezsin. - Ты не можешь знать.

-lık - для образования абстрактных имен от прилагательных

İyi - хороший

İyilik - добро

Bol - много

Bolluk - обилие

Güzel - красивый

Güzellik - красота

-mak zorunda - должен

Her şeye inanmak zorunda değilsin. - Ты не обязан всему верить.

Gitmek zorundayım. - Я должен идти.

Gitmek zorunda değilim. - Я не обязан идти.

Onunla görüşmek zorunda değilim. - Я не обязан с ним встретиться.

Yeni kelimeler:

Kore - Корея

Yapı - сооружения

Bina - здание

Alışmak - привыкать, привыкнуть

Merkez - центр

Henüz - пока что

Güleryüzlü - приветливые

Sıcakkanlı - приветливые, теплокровные

Soğukkanlı - холодный

Kan - кровь

Savaşmak - воевать

Kızdırmak - разозлить

Farklı - разный

Çeşitli - разновидный

Beklemek - ждать

Bekletmek - заставить ждать

Bilmek - знать

Bildirmek - оповестить

Çözmek - решать

Çözüm - решение

Yardım etmek - помочь

Dilemek - желать

Mutlu - счастливый

Mutluluk - счастие

Düşünmek - думать

Düşündürmek - заставить думать

Düşmek - падать

İptal etmek - отменять

Hatırlamak - вспоминать, помнить

Hatırlatmak - напомнить

Hatıra - воспоминания

Derste kullandığımız cümleler:

Alıştınız mı? - Вы привыкли?

Yavaş yavaş alışıyoruz. - По тихоньку привыкаем.

Gezebildiniz mi? - Смогли прогуляться?

Dün biraz merkezi gezdik. - Вчера немного прогулялись по центру.

Dün akşam çok yedik bu yüzden henüz kahvaltı yapmadım. - Вчера вечером много поели по этому пока что не позавтракал.

Güney Kore insanları nasıl?

Güney Kore insanları Türkleri seviyor.

Bunu sormadım. - Этого не спрашивал.

Sen beni güldürdün.

Beni güldürme! - Не рассмеши меня!

Beni fazla bekletme. - Не заставляй меня долго ждать.

Neden onu bekletiyorsun?

Onunla işim var. - У меня с ним дело.

Sen her şeyi bilemezsin. - Ты не все можешь знать.

Bu sorunu çözerim. - Я решу эту проблему.

Sana yardım edemem, çözemem. - Я не смогу помочь я не могу решать.

Sana iyilik diliyorum. - Желаю тебе добра.

Mutluluklar diliyorum. - Желаю тебе счастия.

Senin sözlerin beni çok düşündürdü. - Твои слова заставили меня думать.

-mişti-

Bunu düşünmemiştim. - Я не думал этого.

Seni iyi hatırlıyorum. - Я хорошо помню тебя.

Seni iyi hatırlamıyorum. - Я плохо помню тебя.

Çarşamba bana hatırlat. - Напомни мне в среду.

Sana yarın hatırlatırım. - Я завтра напомню тебе.

Ona inanmıyorum. - Я не верю ему.

O benim arkadaşım ama ona inanmıyorum.

Ödevler:

Last updated